27 Eylül 2010 Pazartesi

Niceleri Geldi


Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen; hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Er geç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki, Nuh kadar yaşadın zor belâ
Sonunda yok olacak sen değil misin?

Ömer Hayyam

23 Eylül 2010 Perşembe


Şükür bir bağdır, nimetler de av. Şükür sesi işittiğin zaman daha fazla elde edilmiş olmaya hazırlan. Allah kulunu severse onu bir belaya uğratır, sabrederse kendisi için seçer. Şükrederse onu daha fazla beğenir ve ayırır. İnsanların bazıları kahrı için, bazıları da lütfu için şükrederler. Bu her ikisi de hayırlıdır. Çünkü şükür, kahrı lütuf şekline koyan bir panzehirdir.


Hz. Mevlânâ

19 Eylül 2010 Pazar

LEYLA'YI ARAYAN MECNUN

Birisi yollarda Mecnun'a rastlamıştı; dertli dertli yoldaki toprakları eşeliyor, sanki bir şey arıyordu. O adam sordu:

- A deli, böyle ne arıyorsun?!..

- Leyla'yı arıyorum.

Adam şaşırdı:

- Hayret, Leyla topraklarda ne gezer, öylesine parlak bir inci toprağa düşer mi?

- Ben neresi olsa ararım, belki bir an gelir, onu bir yerde buluveririm.

16 Eylül 2010 Perşembe



Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine, ya Mevlâsı onu özlemiştir, ya da Mevlâsı onu!.. Mevlâyı özleyen gönül ya hüznü bekler, ya da hüzündedir. Bela, gam ve keder Mevlânın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır. Vurdukça kendine çeker...

İmam Rabbani(k.s.)

14 Eylül 2010 Salı

Son yatacağı yer iki avuç topraktan ibâret olan kişiye de ki: Sarayını, çardağını göklere kadar yüceltmeye ne hâcet var?

Hâfız-ı Şîrâzî (rh)