28 Nisan 2009 Salı

Yâ İlâhenâ! Biz Senden, bu yolculuğumuzda iyilik ve takvâyı ve râzı olduğun ameli istiyoruz.
Yâ İlâhenâ! Bize bu yolculuğumuzu kolay, uzaklığını yakın kıl!
Yâ İlâhenâ! Yolculukta arkadaş ve âilede vekîl(imiz) Sensin.
Yâ İlâhenâ! Yolculuğun meşakkatinden, (yolculuğumu esnasında) hüzünlü manzaradan ve mal, âile ve evlâdımızda (muhtemel) kötü değişiklikten Sana sığınırız.

20 Nisan 2009 Pazartesi

İrfan Takvimleri

İrfan Takvimleri bilgisayar programının geç de olsa 2009 versiyonu çıkmış. Güzel bir program yapmışlar. Yapanlardan Allah razı olsun.
Bu adresten indirebilirsiniz.
http://www.irfantakvimleri.com/1429/program.php

deniz

16 Nisan 2009 Perşembe



Ecel geldiğinde terk edecek ne kadar az şey var ise "Lebbeyk!" diyerek ölüme o derece çok kucak açılabilir. O halde varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun. Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur. Yunus ne güzel söylemiş:

Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı.

Cumanız mübarek olsun...

9 Nisan 2009 Perşembe


Sokaktan geçerken Yusuf'un yüzünün nuru o civarda bulunan köşklerin, evlerin pencerelerinden, kafeslerinden içeriye vurur, düşerdi. Köşklerde bulunanlar:

"Belli ki Yusuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor!"

derlerdi. Köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce, Yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı. Yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev,onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.

Ey kardeş! Aklını başına al da evinin penceresini Yusuf'un geçtiği sokağa aç ve pencerenin önüne oturup seyret! Aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır. Çünkü gönül, gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır.(Mevlânâ, Mesnevi)


Cumanız hayra varsın...

7 Nisan 2009 Salı

İstinye'den Fatih Sultan Mehmet köprüsü...
Güneşin bile bir zerre sayıldığı bir mahfilde kendini büyük görmek, edebe uyar bir şey değil.

Hâfız-ı Şîrâzî

4 Nisan 2009 Cumartesi

BEDBAHTLIK VE MUTLULUK

Bedbahtlığın alâmeti dörttür:

1- Geçmiş günahları unutmak; halbuki onlar Allah katında kayıtlara geçmiştir.
2- Geçmiş iyilikleri hatırlamak; halbuki onların kabul edilip edilmediği bilinmemektedir.
3- Dünyalık mal varlığı olarak, kendisini daha iyi durumda olan kimseyle kıyaslamak.
4- Dinî yaşantı olarak, kendisini daha aşağı seviyede olan kimseyle kıyaslamak.
Halbuki Allah, "Ben onu diledim fakat o beni dilemedi; bu yüzden ben de onu terkettim" buyurmaktadır.

Mutluluğun alâmeti de dörttür:

1- Geçmiş günahları hatırlamak
2- Geçmiş iyilikleri unutmak
3- Dinî yaşantı olarak, kendisini daha iyi durumda olan kimseyle kıyaslamak
4- Dünyalık mal varlığı olarak, kendisini daha aşağı durumda olan kimseyle kıyaslamak

3 Nisan 2009 Cuma

İranlı şair diyor ki,
"Aşka uçarsan kanadın yanar."
Bu söze cevaben Hz. Mevlânâ diyor ki;
"Aşka uçmazsan kanat neye yarar."
Gerçek aşka ulaşmak duasıyla...
Hayırlı cumalar

1 Nisan 2009 Çarşamba

Şu giden vapur benim olsun :)

PRENS BİSMARK DİYOR Kİ:

Muhtelif devirlerde, beşeriyeti idare etmek için taraf-ı lahûtîden (Allah tarafından) geldiği iddia olunan bütün münzel (indirilmiş) semâvî kitapları tam ve etrafıyla tedkîk ettim (inceledim). Tahrîf olundukları için, hiçbirisinde aradığım hikmet ve tam isabeti göremedim. Bu kanunlar değil bir cem'iyetin, bir hâne halkının bile saadetini te'mîn edecek mâhiyetten pek uzaktırlar.

Lâkin Muhammedîlerin (Müslümanların) Kur'ân'ı, bu kayıddan âzâdedir (bu kaydın dışındadır). Ben Kur'an'ı her cihetten tedkîk ettim, her kelimesinde büyük hikmetler gördüm. Sana muâsır bir vücûd (aynı asırda yaşayan birisi) olamadığımdan dolayı müteessirim yâ Muhammed(asm)!
Bana ayıplarımı söyleyen kimseyi, Allah rahmetiyle kucaklasın.

Hz. Ömer
Hepimiz kanatlarla doğduk. Neden yerlerde sürünelim ki?

Hz. Mevlânâ

Edeb ya huu!

Ehl-i irfân arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbûl imiş, illâ edep, illâ edep

Laedrî