9 Nisan 2009 Perşembe


Sokaktan geçerken Yusuf'un yüzünün nuru o civarda bulunan köşklerin, evlerin pencerelerinden, kafeslerinden içeriye vurur, düşerdi. Köşklerde bulunanlar:

"Belli ki Yusuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor!"

derlerdi. Köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce, Yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı. Yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev,onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.

Ey kardeş! Aklını başına al da evinin penceresini Yusuf'un geçtiği sokağa aç ve pencerenin önüne oturup seyret! Aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır. Çünkü gönül, gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır.(Mevlânâ, Mesnevi)


Cumanız hayra varsın...

3 yorum:

Zehra Fındıklı dedi ki...

AMİN... Hoşgeldin...:)

-mka- dedi ki...

"Aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır.."

Ne güzel söz..

Nur gelen taraf, hangi taraf? Gösterilse ya, görebilsek ya; karanlığımıza ışık olsa.. İnşaallah..

Hayırlı Cuma'lar..

-mka-

deniz dedi ki...

Keşke görebilsek.. Kalbimize ışık verse de Allah biz de o ışıkla O'nu bulsak...
Zehra; inşaAllah 3 hafta sonra dönmüş olacağım ama o zamana kadar sadece cuma günleri yazarım sanırım :)
Allah'a emanet olun...