19 Mayıs 2009 Salı

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyecegine karar verir.

Bütün komşuları yardıma çağırır.

Her biri, birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu farkedince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.

Birkaç kürek toprak daha attiktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş birşey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.

Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı adım atıp, koşarak uzaklaşır!

Hayat üzerimize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.

Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.

Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.

Silkelenin ve biraz yukarıya çıkın.

Alıntı

5 yorum:

-mka- dedi ki...

Hayatın üzerimize attığı topraklar keşke aralıklı atılsa.. Bir anda gelen toprak yığınını silkelemek kolay olmuyor bazen..

Ama yine de; "Allah var, problem yok.."

-mka-

deniz dedi ki...

Haklısınız. Geldi mi yığınla geliyor bazen. Ama Allah kuluna kaldıramayacağı yükü de vermiyor şükürler olsun.

Maryjade dedi ki...

Bazen o kadar ağır geliyor ki, bırak silkelenmeyi tüm gücünü versende atamayacakmışsın gibi geliyor ama illa ki temizleniyor ve çıkıyorsun, süresi kısa veya uzun.. eline sağlık

Murat Eser dedi ki...

Bazen öyle bir yığılıyorki bu toprak insan şöyle demekten kendini alamıyor haklı olarak "Keşke altında kalsam ve bir dahaki pisliği görmek zorunda kalmasam"...

deniz dedi ki...

Yine de ümidi kaybetmemek lazım.
Bir dostun dediği gibi "Allah yarsa dünya dar değildir."