14 Şubat 2009 Cumartesi

Aşktır ki, Gerisi Vesairedir...


Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Kılma derman kim helâkim zehr–i dermanındadır.
Fuzuli


Sevgili!..
Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak, Uhud’da dişini avcuma almak isterdim.


Sevgili!..
Şimdi senden uzakta, aşk şudur diyebilsem eğer, son defa kendimi ve ilk defa okuyucumu kandırmış olacağım. Bildim dediğim bir aldanıştır çünkü o, duydum dediğim bir yanıştır.

Şimdi ayın, şın ve kaf’ları çıkardılar elifbe'lerden de sensizliğin mektebinde bir sabra mıhladılar bizi elif’lerle he’lerden. Sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak, ve aşkın nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak. Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda. Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız. Artık şüphedeyiz, canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi!.. Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi!..

Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.

İskender Pala

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sitenizdeki bağlantı beni gerçekten çok mutlu etti... Çok tşk ederim ben de blogumda size bağlantı vereceğim efendim...
Muhabbetle...

deniz dedi ki...

Güzel olan herşeyi bloguma koymaya çalışıyorum.
Ben size teşekkür ederim güzel yazılarınızı bizimle paylaştığınız için.